Konuşma Sesi Bozuklukları
Konuşma Sesi Bozuklukları
Artikülasyon Bozukluğu
Artikülasyon bozukluğu, konuşma seslerinin doğru şekilde üretilememesi durumudur. Bu bozukluk, kişinin kelimeleri yanlış veya eksik telaffuz etmesine neden olur. Artikülasyon bozukluğu olan kişilerin konuşmaları anlaşılmaz veya zor anlaşılır olabilir. Bu da sosyal ve akademik hayatlarını olumsuz etkileyebilir.
Artikülasyon bozukluğunun nedenleri çeşitlidir. Bazı durumlarda, konuşma organlarındaki yapısal bir sorun vardır. Örneğin dudak yarığı, damak yarığı, diş anomalileri gibi. Bazı durumlarda ise işitme engeli, zihinsel engel, motor bozukluklar gibi faktörler rol oynar. Bazı durumlarda ise herhangi bir fiziksel özür olmadan yanlış öğrenme sonucu artikülasyon bozukluğu gelişebilir.
Artikülasyon bozukluğunun belirtileri kelimelerdeki harflerin atlanması, yerine başka harf konulması, fazla harf eklenmesi veya çarpıtılması şeklinde ortaya çıkar. Örneğin “televizyon” yerine “telezon”, “sepet” yerine “şepet”, “pilav” yerine “pilyav”, “ekmek” yerine “eppek” demek gibi.
Artikülasyon bozukluğunun müdahalesi dil ve konuşma terapisi ile yapılır. Dil ve konuşma terapisti kişiye uygun bir değerlendirme yaparak sorun yaşadığı sesleri belirler ve bu sesleri doğru şekilde üretmesi için terapi programı uygular. Terapi sürecinde aile ve öğretmenlerin de desteği önemlidir.
Artikülasyon bozukluğu olan kişiler kendilerini ifade etmekte güçlük çekebilir ve bu da özgüven ve iletişim problemlerine yol açabilir. Bu nedenle erken tanı ve tedavi çok önemlidir. Eğer siz veya sevdiklerinizde artikülasyon bozukluğuna dair belirtiler fark ederseniz mutlaka bir dil ve konuşma terapistinden yardım alın.
Fonolojik Bozukluk
Fonolojik bozukluk, bir dilde kullanılan seslerin ve ses kurallarının öğrenilmesinde ve uygulanmasında yaşanan bir sorundur. Fonolojik bozukluğu olan çocuklar, konuşma sırasında bazı sesleri atlayabilir, yer değiştirebilir, ekleyebilir veya değiştirebilir. Bu da konuşmanın anlaşılmasını zorlaştırır.
Fonolojik bozukluğun nedenleri tam olarak bilinmemektedir. Bazı araştırmalar genetik faktörlerin, işitme kaybının, dil gelişim geriliğinin veya öğrenme güçlüğünün rol oynayabileceğini ileri sürmektedir. Fonolojik bozukluğun belirtileri şunlardır:
– Sesleri yanlış telaffuz etme (örneğin kedi yerine tedi demek)
– Sesleri hecelerden veya kelimelerden çıkarma (örneğin dondurma yerine doduma demek)
– Sesleri başka seslerle değiştirme (örneğin salı yerine sayı demek)
– Sesleri başka yerlere taşıma (örneğin askı yerine aksı demek)
– Sesleri benzeştirme (örneğin portakal yerine popapay demek)
Fonolojik bozukluğun tanısı genellikle 4 yaşından sonra yapılır. Çünkü bu yaşa kadar çocukların konuşmalarında bazı hatalar normal kabul edilir. Tanı için bir dil ve konuşma terapisti tarafından yapılan değerlendirme gereklidir. Değerlendirme sırasında çocuğun konuşması kaydedilir ve analiz edilir. Ayrıca çocuğun işitmesi, bilişsel gelişimi ve sosyal becerileri de incelenir.
Fonolojik bozukluğun müdahalesi ise bireysel veya grup halinde yapılan dil ve konuşma terapisi ile mümkündür. Terapi sürecinde çocuğa doğru sesleri üretmesi için alıştırmalar yapılır. Ayrıca çocuğa ses kurallarını öğretmek için oyunlar, resimler, hikayeler gibi materyaller kullanılır. Terapi süresi ve sıklığı çocuğun durumuna göre belirlenir.
Fonolojik bozukluk ciddiye alınması gereken bir durumdur. Çünkü fonolojik bozukluk okuma-yazma becerilerini, akademik başarıyı, sosyal ilişkileri ve özgüveni olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle erken tanı ve tedavi çok önemlidir.
Çocukluk Çağı Konuşma Apraksisi
Çocukluk çağı konuşma apraksisi (ÇÇKA), çocukların konuşma seslerini doğru şekilde üretmekte ve birleştirmekte zorlandıkları nörolojik bir bozukluktur. Bu bozukluğa sahip çocuklar, ne söylemek istediklerini bilirler ancak beyinleri ile ağızları arasındaki bağlantıda bir sorun vardır. Bu yüzden konuşurken sesleri karıştırabilir, heceleri atlayabilir veya tekrarlayabilir, yanlış vurgu yapabilir veya konuşmayı başlatmakta güçlük çekebilirler.
ÇÇKA’nın nedeni tam olarak bilinmemektedir. Bazı durumlarda genetik faktörler, beyin hasarı veya gelişimsel bozukluklar rol oynayabilir. ÇÇKA’nın tanısı da kolay değildir, çünkü diğer konuşma bozukluklarıyla karıştırılabilir veya eşlik edebilir. Çoğu zaman dil ve konuşma terapistleri tarafından yapılan kapsamlı bir değerlendirme sonucunda teşhis edilebilir.
ÇÇKA’nın müdahalesi ise bireysel olarak planlanmalıdır. Her çocuğun ihtiyaçları ve hedefleri farklı olabilir. Genel olarak terapi seanslarında, çocuğun ağız hareketlerini geliştirmek, sesleri doğru şekilde telaffuz etmek ve anlaşılır bir konuşma oluşturmak için çeşitli yöntemler kullanılır. Terapi sıklığı ve süresi de çocuğun durumuna göre belirlenir.
Terapi yöntemleri arasında motor temelli yaklaşımlar, dilsel temelli yaklaşımlar ve çoklu-model iletişim yaklaşımları bulunmaktadır. Motor temelli yaklaşımlar, çocuğun kas koordinasyonunu ve motor planlamasını geliştirmeyi amaçlar. Örneğin PROMPT yöntemi, terapistin çocuğun yüzüne dokunarak sesleri üretmesine yardımcı olmasıdır. Dilsel temelli yaklaşımlar ise çocuğun dil bilgisini ve kelime hazinesini arttırmayı hedefler. Örneğin bütüncül uyaran yöntemi, sesleri anlamlı kelimelerle öğretmeyi içerir. Çoklu-model iletişim yaklaşımları ise alternatif iletişim araçlarından yararlanmayı önerir. Örneğin resimli kartlar, işaret dili veya elektronik cihazlar gibi.